
Ah Usta Ah!
Elindeki gazeteyi dakikalarca kokluyorsun, açıp yayıyorsun önüne. Manşetlere bakıyorsun birkaç saniye öylesine. Sayfaları çeviriyor günün bulmacasını buluyorsun, kalem çıkarıyorsun ceketinin iç cebinden.
Yukarıdan aşağıya birinci soru takılıyor gözlerine. İlk harfi zafer işaretini simgeleyen ingilizce bir kelime V-Iİ-C-T-O-R-Y’yi özenle yerleştiriyorsun karelere.
İkide bir saate bakıyorsun… Düdük yankılanıyor uzun uzun. Vagonlar sarsılıyor ilk mola veriliyor. Gözlerin ters çevrilmiş bir ‘v’ harfine odaklanıyor. Rayların ufuk çizgisinde birleşip oluşturduğu ters ‘v’. Küçük küçük evler beliriyor uzakta küçük küçük.
Bozkırın düzlüğü bitiyor tüneller başlıyor sonra taak taak taak sesleriyle. Tekrar bozkıra dalıyor tren demiryolu incecik bir şerit gibi akıyor. Soldan sağa birinci soruyu okuyorsun.
Lokomotifin arkasında çektiği yük ve yolcu taşımalarında kullanılan bir demiryolu aracı. Tereddüt etmeden V-A-G-O-N kelimesini konduruyorsun beş adet kareye. Lokomotifin çektiği vagon, vagondakiler öte bir dünya sanki. Sigara yakıyor çayından bir yudum alıyorsun anıların yudum yudum anıların nefes nefes. Yan masadan bir ses duyuyorsun, tanıdık ve samimi bir ses. Aylar önce işine son verilen makinist arkadaşının sesini çağrıştıran bir ses. Bakıyorsun öyle etrafına soldan sağa sağdan sola başını çevirerek. Tanıdık bir yüz göremiyorsun. Tren istasyon binasını çevreleyen ağaçların arasından kıvrılıyor usul usul. Demiryolu kenarında dimdik duran beyaz bir gölge beliriyor giderek insana benzeyen bir gölge gözleri yapışıyor sanki kompartımanın camına. Sesin soluğun kesiliyor birden. Traversler raylarda dilim dilim akıyor.
İstasyon binasına doğru hızla yaklaşan ambulans ve polis aracı. Tren istasyonda duruyor, yolculardan kimi iniyor binmeye hazırlanıyor kimi. Ortalık ana baba günü sanki. Az ötede kalabalığın arasında, sedyede boylu boyunca uzanmış beyaz giyimli adamın sabitlenmiş gözlerinde kalıyor bakışların. "Ah usta ah!" diyorsun.
İstasyon binasından hızla uzaklaşan ambulansa yaşlı gözlerle bakakalıyorsun..
YORUMLAR
Montaigne’nin Denemeler’i Kimin İçin Yazıldı?
Erdinç Akkoyunlu
Uno Chiyo: 20. Yüzyıl Japon Edebiyatında Aykırı Bir İsim
Aslı İdil Kaynar
Emile Zola’nın Thérèse Raquin Romanında Suç ve Ceza
Hülya Soyşekerci
Kozmik Tokat: Tenzil-i Rütbe
Ergin Ozan Ekşioğlu
Parçalanmış Zamanlar
Semih Gümüş
Babam’a Mektuplar I: Fantom Ağrısı
Deniz Gündoğan İbrişim
Synonymes / Eşanlamlılar – Bir Varoluş Mücadelesi
Özkan Ali Bozdemir
Kabil’in Dili ve Öfkesinin Sınırları
Erhan Sunar
Bir Resmin Kalmış Bende...
Uğur Vardan
Kutsal Aile Öyküleri
Fulya Kılınçarslan
Ormanı Düşlemek, Ormanda Yaşamak
A. Ömer Türkeş
Montaigne’nin Denemeler’i Kimin İçin Yazıldı?
Erdinç Akkoyunlu
İyiliğin Vicdanı, Aklın Gaddarlığı
Murat Erdin
Pascale Roze'nin Avcı Sıfır'ı ya da Bizim Bahtsız Yazgımız
Sedat Sezgin
Bir Nevi Deja Vu: Yeşil Rehber
Deniz Moralıgil
Pieta: İnsan Eti İle Anne Arasındaki İntikam Bağı
Halil Dusak