
İnsanlık İçin En Büyük Tehditler Neler?
İnsanlığın sonunun geleceği düşüncesi sizin için bir kabus mu? Kötü haberi verelim, insanlığın yeryüzünden silinmesi birçok farklı şekilde mümkün.
Popüler kültür, dev bir göktaşının dünyaya düşmesi veya uzaylıların istilası gibi konulara odaklansa da, bu senaryolar günümüzde karşı karşıya olduğumuz tehlikeleri görmezden gelmemize neden olabiliyor.
İşte insanlık için en büyük tehditler:
Volkanlar
1815 yılında Endonezya'daki Tambora Yanardağı patlayıp küllerini yeryüzüne saçtığında, 79 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Bu olay sonunda yeryüzüne vuran Güneş ışınlarının miktarı azaldı ve o yıl, "yazsız yıl" olarak tarihe geçti.
Sumatra Adası'nın bir diğer ucundaki Toba Gölü'nün tarihi ise daha da karanlık.
75 bin yıl önce burada dev bir süper yanardağın patlaması, tüm dünyayı etkilemişti. Kimilerine göre, dünya üzerindeki insan nüfusu da büyük oranda gerilemişti.
Ancak fazla endişelenmemize gerek yok. 2019'da süper yanardağ patlaması ve Dünya'ya asteroid çarpması gibi doğal felaket yaşama riski yok denecek kadar az.
Büyüyen tehditler
İnsan eliyle yaratılan küresel riskler için aynı şeyi söyleyemeyeceğiz.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Dünya Ekonomik Forumu'na göre, 2019 yılının önündeki en büyük tehlike, iklim değişikliği ile bunun olası etkileri. Birleşmiş Milletler (BM), iklim değişikliğinin çoktan 'ölüm kalım meselesine' döndüğü uyarısında bulunuyor. BBC'nin tanınmış doğa belgeselcisi David Attenborough ise, "İklim değişikliği dünyanın binlerce yıldır karşılaştığı en büyük tehdit. Medeniyetlerimiz çökebilir" diyor.
Çin'de yaşanan salgın hastalıklar için yapılan testler.
Aşırı sıcaklık artışı ve deniz seviyesinin yükselmesi, büyük salgınlar ve göç dalgaları, tehlikelerden bazıları.
Öte yandan, yapay zekâ gibi yeni teknolojiler de giderek bizim için tehlike haline gelebilir. Siber saldırganların koca bir ülkenin verilerini çalması ve fidye istemesinden tutun da, otonom algoritmaların farkında bile olmadan borsayı çökertmesine pek çok senaryo ortada dolaşıyor.
Nükleer savaş da, bir diğer olasılık. Üstelik bu, küresel güçler arasındaki nükleer silah gerilimi ile sınırlı da değil. Nükleer silahlar ve geleneksel silahların birbirine karışması ve yapay zekanın nükleer savaşı daha da büyütmesi, güvenliğimizi tehlikeye sokabilir.
Bir başka büyüyen tehlike de, küresel salgınlar. Grip salgınlarının her yıl dünyada ortalama 700 bin kişinin ölümüne, küresel ekonominin de yılda 500 milyar dolar kaybetmesine neden oluyor. İnsan topluluklarının hem nüfus olarak artması hem de daha hareketli hale gelmesi de, salgınların daha kolay yayılmasıyla sonuçlanıyor. Bu da 1918'de 50 milyon kişinin ölümüne neden olan İspanyol Gribi salgınını akla getiriyor.
Ancak aşı programlarının yayılması sayesinde riskleri azaltabiliriz.
İnsanlık karşısındaki riskleri nasıl ölçersiniz?
- Tarihsel ve jeolojik kayıtlara bakın. Geçmişteki süper yanardağ patlamaları ve asteoid çarpmalarını araştırın.
- Doğal örnek vakalar bulun.
- Bir model oluşturun. Bilim insanları iklim değişikliğinin geleceğini gelişmiş atmosfer modellemeleriyle inceliyor.
Dünya'da 8 milyara yakın insan yaşıyor ve bizler, gün geçtikçe hayatta kalmamız için gereken gıda, su, temiz hava, aynı zamanda onları mal hizmetlere çeviren küresel ekonomiye bağımlı hale geliyoruz.
Buna rağmen biyoçeşitlilik seviyesi azalırken, altyapı ve tedarik zincirlerinin aşırı zorlanması sonucu, söz konusu sistemlerin çoğu büyük zarar görmüş durumda.
İklim değişikliğinin artan etkileri, durumu daha da kötüleştiriyor. Bu nedenle, küresel riskleri onlara neden olan felaketlerin büyüklüğü ile değil, yaşamımız için gerekli olan sistemlerde yarattığı hasarının büyüklüğü ile ölçmeliyiz.
Eyjafjallajökull Yanardağı'nın patlaması Avrupa'daki ve dünyadaki uçuşları neredeyse durdurmuştu.
2010 yılında İzlanda'da patlayan Eyjafjallajökull Yanardağı'nı hatırlayın. Yanardağ patlaması sonucu hayatını kaybeden olmamıştı ama Avrupa'nın hava trafiği 6 gün boyunca kapanmıştı.
2017'de ise, WannaCry fidye yazılımı dünyadaki farklı kuruluşların sistemlerinin kısmen kapanmasına neden olmuştu.
Günümüzde neredeyse her şey, elektrik, bilgisayarlar ve internetin çalışıyor olmasına bağlı. Bu sistemlerin nükleer patlama ya da güneş patlaması sonucu zarar görmesi, büyük bir hasara yol açacaktır.
(BBC)
YORUMLAR
Uno Chiyo: 20. Yüzyıl Japon Edebiyatında Aykırı Bir İsim
Aslı İdil Kaynar
George Orwell’in 1984’ünü Niçin Okumalıyız?
Erdinç Akkoyunlu
Emile Zola’nın Thérèse Raquin Romanında Suç ve Ceza
Hülya Soyşekerci
Kozmik Tokat: Tenzil-i Rütbe
Ergin Ozan Ekşioğlu
Parçalanmış Zamanlar
Semih Gümüş
Babam’a Mektuplar I: Fantom Ağrısı
Deniz Gündoğan İbrişim
Synonymes / Eşanlamlılar – Bir Varoluş Mücadelesi
Özkan Ali Bozdemir
Kabil’in Dili ve Öfkesinin Sınırları
Erhan Sunar
Bir Resmin Kalmış Bende...
Uğur Vardan
Kutsal Aile Öyküleri
Fulya Kılınçarslan
Ormanı Düşlemek, Ormanda Yaşamak
A. Ömer Türkeş
George Orwell’in 1984’ünü Niçin Okumalıyız?
Erdinç Akkoyunlu
İyiliğin Vicdanı, Aklın Gaddarlığı
Murat Erdin
Pascale Roze'nin Avcı Sıfır'ı ya da Bizim Bahtsız Yazgımız
Sedat Sezgin
Bir Nevi Deja Vu: Yeşil Rehber
Deniz Moralıgil
Pieta: İnsan Eti İle Anne Arasındaki İntikam Bağı
Halil Dusak